Artık kış bitsin!!!Havalar her ne kadar güneşli olsada sıcaklık yeterli düzeyde değil:) Baharlıkları cıkaralım raflara:) Özellikle botlardan çok sıkıldım.Bahar geldiğinde en çok mokasen ayakkabıları taytlarla,skinny jeanslerle ya da mini eteklerle giymeye bayılıyorum. Bu yazımda size bu sene vitrinlerde bol miktarda karşılaşacağımız "mokasen ayakkabı" ve "babet" modellerini göstermek istedim...
19 Şubat 2014 Çarşamba
AUDREY HEPBURN
1950 ve 60lı yıllara güzelliği ve zerafetiyle damgasını vurmuş, güzelliğinin yanısıra hayata bakış açısı ve akılda kalıcı sözleriyle kitlelerin beğenisi toplamış olan oyucuyu günlük yaşamında makyajından giyimine şıklık arayan herkesin hakkında ufak bir araştırma yapması gerektiğini düşünüyorum.Ben bu güzellikle 1961 yapımı Breakfast at Tiffany's filminde tanıştım.
Güzellik sırlarını ise şu sözlerle anlatır: "Dudaklarınızın güzel olması için güzel sözler söyleyin,Güzel gözler için insanların içinde hep iyilik arayın,Güzel bir vücut için yiyeceklerinizi başkalarıyla paylaşın,Bir kadının güzelliği yaşadığı yıllarca artar."
Kanımca dünyanın en güzel giyinen kadını seçilebilir. Kabarık etek ve elbiseleri,babetleri,kapri pantalonları...Bense ona olan beğenimi kelimelerle anlatmakta yetersiz kalıyorum.Güzelliğin ve zerafetin en rafine hali:) Her ne kadar o kendisini "ayaklarım büyük, kulaklarım kepçe,dişlerim çarpık,boynum uzun" diye tanımlasada....
Ben özellikle makyajına hayranımdır. http://www.youtube.com/watch?v=uUJaqWWMn6E . Bu linke tıklayarak makyajının sırlarına ulaşabilirisiniz.
Kendisi 1988 yılında Unicef iyi niyet elçisi olarak 23 Nisan da Türkiye'ye de gelmiştir. http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/171229/ulusal-egemenlik-ve-cocuk-bayrami-audrey-hepburn-konusmasi-1988.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)